ALKÜ’DE TÜRKİYE'NİN İSTİKBAL VE İSTİKLAL MÜCADELESİ KONUŞULDU

  • 01 Mart, 2017

ALKÜ’DE TÜRKİYE'NİN İSTİKBAL VE İSTİKLAL MÜCADELESİ KONUŞULDU

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ)  Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı öğrenci kulüplerinden Kadın ve Demokrasi Gençlik Kulübü (KADEM) tarafından “28 Şubat’tan 15 Temmuz’a Türkiye’nin İstikbal ve İstiklal Mücadelesi” Konulu bir konferans düzenlendi.

Yazar Yusuf Kaplan’ın konuşmacı olarak katılmasının planlandığı ancak olumsuz hava koşulları nedeniyle uçak iptali sonucu katılım gösteremediği konferansı Akdeniz Dayanışma Platformu (ADAP) Başkanı ve Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Antalya Şubesi Başkanı Hakan Şimşek ile Tarihçi Yaşar Balık gerçekleştirdi.

ALKÜ İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa ALKÜ İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Uyar, KADEM Antalya Temsilcisi Zeynep Ayşe Taş, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, idari ve akademik personel, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

“15 TEMMUZ’UN TEMELLERİ 28 ŞUBAT’TA ATILDI”

 KADEM Antalya Temsilcisi Zeynep Ayşe Taş’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansta 28 Şubat postmodern darbesinden 15 Temmuz darbe girişimine kadar gelinen süreç ele alındı.

28 Şubat döneminde Yüksek Askeri Şura kararları ile "disiplinsizlik" gerekçesiyle 11 yıllık astsubaylık görevine son verilmesinin kendisinde açtığı yaranın tazeliğini hala koruduğunu anlatarak sözlerine başlayan Hakan Şimşek, 15 Temmuz darbe girişiminin inşasına o dönemlerde başlandığını vurguladı. Türkiye’nin jeopolitik yapısından dolayı Batı menşeli ülkeler tarafından rahat bırakılmayarak ülke üzerinde çeşitli yapılanmalara gidildiğini ifade eden Şimşek, “Artık darbeler bu ülkenin kaderi olmamalıdır. Biz bu tür darbelere maruz kalıyorsak bu bizim jeopolitik yapımızdan, Asya ile Avrupa’nın tam ortasında bir köprü olmamızdan kaynaklanıyor.” dedi.

“PSİKOLOJİK VE SOSYOLOJİK SAVAŞ YAPILIYOR”

Konuşmasının devamında 90’lı yıllarda Dünya’da iki eğilimin göze çarptığını ifade eden Şimşek, bu iki eğilimi İslamafobianın yükselişe geçtiği “Katolist” Batı ve “Huzur İslam’dadır”, “Hüküm Allah’ındır” anlayışının güçlendiği İslam Coğrafyası olarak dile getirdi. Kurulan yenidünya düzeninde, Katolist Batı içerisinde yer alarak faaliyetler yürüten bazı grup ve yapıların günümüze kadar gelerek bu tür darbe girişimlerinde bulunarak Katolist Batı’ya hizmet ettiklerini belirten Şimşek; bu grupların toplumu ‘dost, düşman ve tarafsız unsurlar’ olarak bölmeye çalıştıklarını vurguladı. Bu bölünmeyi psikolojik ve sosyolojik savaş taktikleri ile keskinleştirmeye çalıştıklarını söyleyen Şimşek; “Parçala, böl, onları birbirine düşür sonra güçsüz bırak ve hükmet taktiği ile toplumumuza hakim olmaya çalışan bu darbeci zihniyet, 90’lı yılların başından beri bu amaçlarına psikolojik ve sosyolojik savaşlarla ulaşmaya çalışmaktadırlar. O yüzden bu dönemi bilmek her vatandaşın görevidir.” diye konuştu.

“90’LI YILLARI OKUYUN”

Gençlere özellikle 90’lı yılların anlatıldığı kitapları okumaları konusunda tavsiyede bulunan Şimşek; “Bir şeylerin farkına varabilmek için bu dönemleri çok iyi bilmek ve analiz etmek gerekiyor.” dedi.

“DÜNYA'DA DEMOKRASİNİN KORUNDUĞU TARİH 15 TEMMUZ”

Hakan Şimşek’in ardından söz alan Tarihçi Yaşar Balık ise bilgi verici ve uyarıcı kısa notlar verdi. 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasındaki en büyük fedakarlığın vatandaş tarafından verildiğini vurgulayan Balık, “Dünyada demokrasinin kurulduğu tarih 14 Temmuz 1789 Fransa Paris şehridir, dünyada demokrasinin korunduğu tarihse 15 Temmuz 2016 Türkiye Ankara şehridir. Bu bakımdan dünyada ilk olarak silahlı bir güce karşı, darbecilere karşı millet o gece namusuna, vatanına, milli iradesine, demokrasisine sahip çıkmıştır. Onun için bu gece çok önemlidir.” dedi. 15 Temmuz gecesinde vatandaşın “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.” düşüncesi ile sokaklara indiğini dile getiren Yaşar Balık, tarihte yaşanan bazı olayların 15 Temmuz darbe girişimi ile büyük benzerlik gösterdiğini belirtti.

Konuşmaların ardından karşılıklı soru - cevap ile devam eden konferans konuşmacılara günün anlam ve önemine binaen takdim edilen ALKÜ çinisi ile sona erdi.