Bu yıl 41’incisi kutlanan “Turizm Haftası ve Aşçılar Bayramı” düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu doğrultuda Alanya Ticaret Odasında lise ve üniversite öğrencilerine yönelik bir panel düzenlendi.
Turizmde Kriz Yönetimi, Alternatif Turizm Çeşitleri, Sürdürülebilir Turizm ve Sağlık Turizmi konularında düzenlenen panele Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi ( ALKÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aydın Çevirgen, ALKÜ ALTSO Turizm Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Murat Yetkin, AHEP Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nihan Saldıraner konuşmacı olarak katıldı.
“ALANYA SAĞLIK TURİZMİ İÇİN UYGUN BİR YER”
Öğrencilerin yoğun olarak ilgi gösterdiği panelde ilk olarak söz alan Yrd. Doç. Dr. Aydın Çevirgen, “Sürdürülebilir Turizm ve Alanya’da Sağlık Turizmi” konularında bilgiler verdi. Sürdürülebilir turizmin, ziyaretçilerin, sektörün, çevrenin ve yerel toplumların ihtiyacını karşılayan, turizmin mevcut ve gelecekteki ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini tamamen dikkate alan bir yaklaşım olduğunu ifade eden Çevirgen, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2017 yılını Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı ilan ettiğini söyledi. Alanya’nın, yıllık ortalama üç milyon yabancı turist tarafından ziyaret edildiğini ve bu rakamın, Türkiye’ye gelen turist sayısının yaklaşık yüzde 8’ini, Antalya’ya gelen turist sayısının ise yüzde 24’ünü oluşturduğunu dile getiren Çevirgen, “Uluslararası alanda bilinirliği yüksek olan Alanya, gelişmiş bir turizm altyapısına ve sağlık turizmi açısından uygun koşullara sahiptir. Konaklama işletmelerindeki SPA-Wellness merkezlerinin yanında dört adet özel, bir adet de donanımlı Kamu Hastanesi ve çok sayıda özel poliklinikler bulunmaktadır. Yıl boyu uygun iklim koşulları, denizi kumu ile Damlataş Mağarası sağlık turizmi açısından önemli çekicilikleri oluşturmaktadır ve yılda 4000 astım hastası tarafından ziyaret edilmektedir” dedi.
Alanya’da mevcut turizm ürününe sağlık turizmi entegre edildiğinde ve son yıllarda dünyada ve Türkiye’de gelişme gösteren medikal turizm alanındaki eksiklikler tamamlandığında ülke ve bölge ekonomisine önemli katkılar sağlanabileceğini aktaran Yrd. Doç. Dr. Aydın Çevirgen, “Üçüncü yaş turizmi için özellikle kış ve bahar ayları Alanya için son derece uygun bir dönemi oluşturmaktadır. Bununla birlikte, turizmin geleceği doğal kaynakların korunmasına ve bozulmamış, kaliteli ve sağlıklı bir çevrenin varlığına bağlıdır.” diye konuştu.
“ALTERNATİF TURİZM TİPLERİNE YÖNELMELİYİZ”
Çevirgen’in ardından söz alan AHEP Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nihan Saldıraner, Alanya’nın markalaşma potansiyeli hakkında bilgiler verdi. Alanya’nın bir destinasyon olduğunu vurgulayan Saldıraner, “Destinasyon, farklı doğal özellikleri veya çekicilikleri olan ve ziyaretçilerin ilgisini çeken yerdir. Turizmde başarılıyız evet çok da güzel mekânlarımız var ancak bunları marka haline getiremiyoruz. Alanya’da deniz-kum-güneş turizminin yanı sıra kongre turizmi, eğitim turizmi ve sağlık turizmi gibi alternatif turizmlere yönelinmesinin Alanya’nın sürdürülebilirliğine büyük oranda katkı sağlayacağını ifade etti. “Her şeyden biraz” yerine odaklanmaya önem verilmesinin gerekliliğinin altını çizen AHEP Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nihan Saldıraner, “Kısa vadeli planlama yapmamalıyız. 10 yıldan sonra nerde olacağımızı sorgulamalıyız." dedi.
“TURİZM HERŞEYDEN ETKİLENEBİLİR”
Son olarak “Turizmde Kriz Yönetimi” konusunda bilgiler veren ALKÜ ALTSO Turizm Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Murat Yetkin, Turizmin kendi dışında kontrol edemediği birçok şeyden etkilendiğini belirterek en çok da bölgesel huzursuzluklardan etkilendiğini ifade etti. 2013 yılında Türkiye’ye 39 milyon turistin geldiğini ancak 2016 yılında bu rakamın 31 milyon turiste gerilediğini söyleyen Yetkin, “ Rakamlara bakılınca kişi başı ortalama harcamada da ciddi oranda bir düşüş var. TCMB ödemeler dengesi Şubat ayı verilerine göre, 2017’nin ilk 2 aylık döneminde turizm geliri 2.15 milyar Dolar’dan 1.82 milyar Dolara indi.” diye konuştu.